Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | gemiye çıkmak | come on board the ship v. |
General | gemiye çıkmak | go on board the ship v. |
General | gemiye çıkmak | go aboard the ship v. |
General | gemiye çıkmak | board the ship v. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Idioms | gemiye binmek/çıkmak | come aboard v. | ||
Let Tom come aboard. Tom'un gemiye binmesine izin ver. More Sentences |
||||
Idioms | gemiye binmek/çıkmak | go aboard v. | ||
Did you see them go aboard? Onların gemiye binmesini gördün mü? More Sentences |
||||
Marine | ||||
Marine | denizcilerin gemiye çıkmak ve çıkılmasını önlemek için kullandığı mızrak | boarding pike n. | ||
Marine | gemiye yan tarafından çıkmak için kullanılan halat veya zincir merdiven | sea ladder n. | ||
Marine | gemiye yan tarafından çıkmak için kullanılan halat veya zincir merdiven | sea steps n. |